Kayıtlar

Düşünceler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kitabım Hakkında

Resim
  Uzun zamandır zihnimde dönüp duran anıların, düşüncelerin bir dışavurumu olabilecek bir fikir ile kitap yazmaya başladım.  Sürecin içeriği değiştirdiği bir kitap olabileceği gibi, çoğu insanın kendi hayatından kesitler bulabileceği, aynı zamanda felsefi fikirlerim ile bunları birleştirdiğim bir yapı olacak.  Blog yazmaktan ziyade kitap yazmanın farklı bir duygusu var.  Sayfalar size içinizdekileri dökmenizi söylüyor, beden bunu uyguluyor, zihin ise sürekli kontrolcü bir yapıda bazı yazılanları silip bazılarını tebrik ediyor.  İnsanın kendisi ile çatışmaya girdiği bir alan orası. Kitabın yazım sürecini uzun bir süreye ayırmaya karar verdim. Birkaç yıl içerisinde yaşadıklarım ile eşleştireceğim fikirler sayesinde yaklaşık bin sayfaya kadar çıkarmayı düşünüyorum.  Bunun risklerinin farkındayım. Sıkıcı olmaması, sürükleyici ve bilgilendirici olması gerek.  Bu yüzden yıllara böldüm.  Gelişmeleri ve yeni fikirlerimi kitabım haricinde burada da paylaşa...

Varlık I

Resim
       Şu anda yüksekte olduğuna inanılan fikirler ve felsefi akımlar düşüşe geçtiğinde bir yıkım olmayacaktır. Biz söylemiştik diyecekler ve sadece bilim doğruya yönlendirir, felsefe artık bitmiştir diyecekler. Bilim her zaman için doğruya, o an olan şartların getirdiği bilgilere ulaştırabilir. Fakat bilimin her zaman felsefeye, felsefenin de her zaman bilime ihtiyacı olacak.  Bir şeyin varlık alanında kesin ve net bir biçimde kabul görmesinin sebebini bazıları duyular, bazıları bilinç olarak görür. Bazıları ise ontolojik olarak varlık nedir?, varlık var mıdır? gibi sorulara başvurur.  Kendi görüşüme göre bugün varlığı ele almaya çalışacağım. Pekçok filozofun vs üzerine yıllarını adayıp bazı görüşler oluşturduğu varlık hakkında şahsi düşünceleri yazmak bu kadar kolay mı? diye soracak olanlarınız var ise buna ''Bir düşüncenin mantıklı olup olmaması için ne kadar süre düşünülmüş olması gerekir? Ve varlık nedir? diye sorulan bir sorunun kapsamı içinde, zamanı...

Toplumda Bencillik II

     Bencil olan sadece genler değildir! dedi. Genlerden oluşan insan da bencildir! İnsan pekçok konuda bireysel bir özgüven ve umut yeşerten maddiyata sahip olmak ister. Bazen bu umut yeşerten kısmı maneviyatı elde etmekle de alakalı olabilir. Fakat burada büyük bir sorun var, o da insanın bireysel istekleri, çıkarları doğrultusunda yeri geldiğinde maneviyatı da silip atabileceğidir.  İnsanlık diğer canlılara göre bildiğimiz gibi bilince yani dolayısıyla mantığa sahiptir. Burada kast ettiğim mantık Aristoteles'in mantık kavramına biraz yaklaşsa da kesin olarak o değildir. Buradaki mantık insanın haklı çıkma, kabul görme üzerine çabaladığı bir nevi hayatta kalma faaliyeti, güçlü olma erdemidir. İnsan bu düşünceler sayesinde toplumda daha çok yeri olduğunu, insanlar tarafından daha çok kabul gördüğünü düşünür. İlginç olan kısım ise diğer insanların da kendini güçlü görmek isteyen, tarafa sempati duymasıdır. Spesifik olarak bununla ilgili bir fikirleri elbette vardır f...

Sadece Bir An İçin

Resim
                                                              Sadece Bir An İçin      ''O yollardan ben de gitmeyeceğim!'' dedim. Hangi yollardan olduğunu sormadılar. Geçmişteki dostluklardı unutan, unutmak isteyen. Aslında özlemiştim, fakat önemi yoktu bazı şeylerin. İdea'm o değildi ve bundan utanmıyordum. Farklı görmek istiyordum ve ısrarla farklı görüyordum bazı şeyleri. Bu benim özelliğim değil, belki de büyük bir zayıflığımdı. Tabii ki kendimi övmüyor ya da aşağılamıyorum. Aşağılanmak için yukarıda olmak gerekir. Diğer bir deyişle Diyojen'in dediği gibi ''Sen beni aşağılayabilirsin, ama ben aşağılanmam.''  Dinlediğimiz müziklerde coştuğumuz arkadaşlıklarım oldu. Bazılarını çok özledim.. kim özlemez ki? Özlemek büyük bir güçtür insanın elindeki. Ama ben ''Bana tarif etmediğin o yollardan ben de gitmeyeceğim!'...

Biraz Mizah

" Düşünürlere yumurta pişirirsen" Dostoyevski - Ben midesi ağrıyan bir hastayım! Sanırım bu hoşuma gidiyor. Bu yüzden açlıktan ölsem de yemeyeceğim. Nietzsche - Ne çok gülerim içinde böyle yumurta barındırmayıp kendini tavuk zannedenlere! Oysa Zerdüşt yeni yumurtalara gebedir şimdi! Schopenhauer - Yumurtayı omlet yapmak isteyip yapamamak, yalnızca sade yumurta pişirmek bir çeşit miskinlik ve umutsuzluktur. İşte insan her istek karşısında ortaya bir omlet çıkarmak ister ama ortaya çıkan sadece yumurtadır bu yüzden dünya kötüdür ve insan acı çekmeye mahkumdur. Çernişevski - Yumurta yapmak emek ister. Emek işçi, işçi ise emeğin karşılığı ister. Denebilir ki herşey emektir. Ellerine sağlık emekçi kardeşim! Saraylarda yaşayasın! Hayyam - Ey tanrı ne koyarsın yumurtanın içine söyle, Sen mi yaratırsın yoksa tavuk mu yaratır yumurtayı söyle, Ben yaratıyorum deyip durursun, Oysa yumurta tavuktan çıkar işte böyle! Wittgenstein - Yumurta dediğinizde kafanızda canlanan yaln...

Sen Karar Ver!

SEN KARAR VER! Neden? Bu soruyu hatırladınız mı? Hani uykuyu tekme tokat odadan kapı dışarı eden soru. Yatağa uzanınca hayatınızı film gibi gözünüzün önüne getirip, hiçlik perdesinde oynatatan belleğinizin uykusuz geceleri. Fyodor der ki "İnsan yaşayıp gidiyorda yanı başındaki kitapta hayatı anlatılıyor, bilmiyor." Ey ruha bu uykusuz gecelerde sızan büyük ustad! Bu sadece kitaplar için mi geçerli? Eminim hayır derdin. Bir gece ben de evrenin hiçlik perdesinde değil de, ekrandan bir film izledim. 🙃 " Esaretin Bedeli!" Eminim çoğunuz biliyorsunuzdur. Filmi izleyip bitirdiğimde aklım durmuştu. Olaylar hakkında müthiş sorular vardı kafamda. Neden Andy iki insanın sevişmesi yüzünden suçsuz yere hapse giriyor? Andy ve iki insan, sevişiyorlar, O hapse, biz dünyaya! Pek fark yok. Ben de yaşamın bir nevi hapis olduğunu düşünürüm. Uykuyu "neden?" sorusuyla işbirliği yaparak kovduktan sonra neler çektiğimizi düşünün... Nietzsche "Geceleri uyuyamayanların...

Kendimizi Anlamaya Çalışmak

  "Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden."  -Horatius Öyle sanıyorum ki bir çoğumuz bir dostumuzla oturup, dostumuzun derdini  masa dertten alev alıncaya kadar dinledikten sonra ona öğütler veririz. Dostunuz avuntu değil de öğüt isteseydi ve uysaydı bunlara eğer, verdiğiniz öğütler yüksek ihtimalle işe yarardı. Ve yine bir çoğumuz verdiğimiz öğütlerden o kadar eminizdir ki hiç şüphesiz işe yarayacağını düşünürüz. Yalnız kaldığımızda öğütlerimizle kıvanç bile duyarız. Bana öyle geliyor ki bunu kişi kendine kolay kolay uygulayamaz. Dostunun sorununa bu kadar çabuk çözüm bulmasının sebebi sorunu tüm çıplaklığıyla dışarıdan  görmesidir. Başını, sonunu... Dünyanın özgün şekli neredeyse uzaya çıkılmadan tam olarak bir açıklığa kavuşmadı. Aynı zamanda balıklar okyanustan başka bir dünya bilmez derler. Zihnimizde ki sorunu tam anlamıyla saptayamamak, kolay çözüm üretip eyleme geçememekte buna benzer. Eğer sorunu "tüm çıplaklığıyla" görürsek, ona çözüm ü...

Geçmişten Bir Anı

"Yine ayağıma kıymık batmıştı. Hava yağmurlu idi galiba. Evet yağmurlu havada gezmek bir köpek için biraz sorunlu, tüylerimi ıslatıyor ve sırf kendileri için dışarı çıktığım çocukların ebeveynleri beni okșamıyor. Bu yüzden çok sızladı kalbim. Topallaya topallaya ilerlerken bir kadının bir çocuğa vurduğunu gördüm. Biricik dostlarıma vurmak! Hızlıca atılıp kadını korkutacaktım ki güzel bir tekme yedim. Arkamdan biri "hoşt hoşt" diye bağırarak saçma sesler çıkarıyordu. İşte bu tekme korkunç bir şey yaşamama sebep oldu. O adamı gördüm! Aman tanrım, ağzından köpükler saça saça bana doğru koşuyordu. Kaçmak istedim fakat durdum. Gelip yine abartılı şekilde sevip çığlıklar attı. "Hayvanları koruyalım, sahip çıkalım" tarzında bir sürü şey söyledi. Ondan neden mi bu şekilde söz ediyorum? Yatıp kalktığımız arsayı babasına o sattırdı da o yüzden. Oraya ev yapacakmış. "Ah yersiz yurtsuzlar, ah garibanlar!". Bu sefer kesin ısıracaktım, ama sokak çocuklarını gö...

Medeniyet Yanılgısı

Resim
     Medeniyet denen durum, insanın şehir hayatını kendine özgün bir durum haline getirme çabasıdır. Örneğin doğa hayatının belirli kuralları, kanunları vardır. Doğada yaşamak zorunda olan bir insan çatalı sol, bıçağı sağ elle tutmaya özen göstermez. O an elleri bu işlevi görecektir ve farklı yeme biçimleri deneyerek kimseye gösteriş yapma arzusu içinde olmaz. Bu pagan kültüründe de, köy kültürlerinde de böyledir. Olması gereken budur, doğallıktır. Şehir hayatında ise medeniyet isimli bir kılıf bulunarak insanları bu kılıfın içine sokma çalışmaları sürdürülmektedir. Bunda asıl dayatılan şey ''Olması gereken'' teması oluşturularak, insanları buna empoze etmektir. Bunun övülesi hiçbir yanı olmamakla birlikte hakaret edilesi pek çok yanı vardır.  Rousseau'nun '' Yalnız Adamın Hayalleri '' eserinde, olması gereken birey biçimi bir nevi özetle verilmiştir. Kitabı okuyup ana karakteri tanımaya çalışırsanız bunu anlayabilirsiniz. Doğacılık; yaşad...

Düşünce ve Algı

İnsanın algısı, varlığının en büyük nimetlerindendir. Zaman olgusunu ortaya çıkaran da bu algıdır. İnsanların neden düzenli olarak güneşin çıkıp havanın aydınlandığını ve düzenli olarak güneşin kaybolup ayın göründüğünü düşünmesinden itibaren ''zaman'' olmuştur zaman. Bunda bir mana olması gerektiğini düşündüğü için insanoğlu zaman kavramını üretip, bu tarz düzenli olayları onun akışına bağlamıştır. Çok sistematik olan bu düzende bir çok problem de vardır. Zamanı bir yuvarlak top olarak düşünün. Şimdi ise o topu olduğu boyut ve biçimin tam zıttı şeklinde düşünün. Yani bir küreyi olduğu şekilden tam tersi yönde düşüneceksiniz. Biliyoruz ki bu imkansızdır. Zamanı buraya bağlamamız da bundandır. Zamanı yaşamamak, onun dışına çıkmak mantığa bunun gibi gelir. Beynimiz bunu algılayacak potansiyelde değildir.  Konuyu bir nevi toparladık ve bir diğer soruna bakacak olursak; insan zamanın içinde yaşıyor ise, neden zamanın içinde yaşamak zorundadır? Soruyu açacak olursak; kü...

Umut Ve Mutluluk (Kısa)

     Mutluluk ve umut bir midir? Ya da şöyle soralım; mutluluk mu üstündür umut mu? İnsan umudu olmadan mutlu olamaz çünkü geleceğe dair mutlu hissedebileceği düşüncesinin bulunmasıdır umut. Fakat aynı şekilde mutluluk anlık bir durum da olabilir. Yani mutluluk olmasaydı umudun bir değeri kalmazdı, hatta umut olmazdı. Buradan çıkarabileceğimiz sonuca göre bunlar birbiri ile bütünleşen, ayrıştığında ise parçalanan terimlerdir. Bu durum insanlar için böyledir fakat hayvanlar için tek taraflıdır. Hayvanların umudunun olması gibi bir durum yoktur çünkü umut; düşünce, mantık ile beliren bir olgudur. Hayvanlarda mutluluk kendini gösterir ama bir saat sonra olacak bir durumdan dolayı mutlu olacaklarını düşünemedikleri için umut hisleri yok diyebiliriz. Peki insanda umut hissinin olması yaşantısında neleri değiştirir? Bunu detaylı olarak düşünmeliyiz. Umut, insanın geleceği hakkında güzel düşüncelere sahip olmasıdır ve buna istinaden geleceğe yönelik güzel düşünce olmadığınd...

Kişilik Tanımlamaları (Kısa)

1 . Nasıl yani? onlar yüzlerinize bakmadılar mı sizi kendileri gibi sanıp haince planlar düşündüğünüzü düşünüp? Anlık bakışlarını yakalamadınız mı hiç birinin? Şüphesiz ki bir tane yok onlardan. Her yerdeler ve en yakınınız olma rolünü dahi iyi oynamaktalar. Bu rolü izlemek iyi midir size göre ey uyanmamışlar?! Onlar ki küstahça planlarını ufak ufak işlerler ve öyle sabırlılardır ki; asla pes etmezler bu emellerinden ötürü. Bakınız şimdi gözlerine, işte tam şimdi! gördünüz mü o bakışları? Göremediyseniz tekrar bakın! Yakalayacaksınız sonunda... 2 . Onların dışında kabuğuna vurduğunuzda size tüm içini kusanlar da vardır. Onların gerçek yüzünü göstermeleri, maskelerini çıkarmaları zordur fakat sağlam bir şekilde kabuklarına vurursanız maskelerini kısa sürelik çıkarırlar. Çıkardıklarında ise kim olursanız olun! Sizi aşağılamaktan geri kalmayacaklardır. 3 . Bazıları da vardır ki yaşadıkları hayatı çevresindekilerin o an ki düzenlerine göre değişikliğe uğratırl...

Benlik ile Tartışma

Sevinçleri de üzüntüleri de paylaşmamız gereken tek kişi vardır. O kişi kendimiz. Bu bilgi için, yüksekten düşmek için kaç adım gerekti ya da kaç tekme buna yardımcı olur bilmiyorum. Bilinen şu ki uçurumlar sonsuzsa güzeldir, engeller varsa daha güzeldir. Uçuyorum. - Siz mi yüksektesiniz ben mi? Ya da bunun ne önemi var hepimiz birken? Gerçekten hepimiz bir miyiz? Ne yani, düşüncelerimiz bizi ayıran uçurumlar değil mi? - Cevap veremiyor musun? Öyleyse aynaya bak. - Ne diyebilirim ki? Beynim boşlukta yüzüyormuş gibi.. En kötüsü de ben bunu düzeltemiyorum. - Nedir öyleyse bu boşluğun? Yüz kızartıcı bir geri zekalılık mı? Yoksa utanç mı duyuyorsun yüzünden? Ya da en kötüsü onlardan daha aşağı olduğunu mu düşünüyorsun?! - Evet, evet biliyorum.. Ne söylediysem, ne söyleyeceksem hepsini zaten biliyorlarmış gibi hissediyorum. Bilgilerim sanki onların bilgi havuzunun içindeki birkaç su damlasıymış gibi. Benim söylediğim her bilgiyi zaten biliyorlar da saygılarından bilmiyormuş g...

Güven ve Zararsızlık

Uzun bir yolculuk sırasında kendini zihnindeki uçurumda bir yerlerde bulup, tam oradan çevreye baktığında birçok düşünce, görüntü görmek insanı farklı konular hakkında düşünmeye itebiliyor. Ben bu denizin ortasında buluyorum çoğu kez kendimi ve bundan bir şikayetim de yok. İç dünyasında çok aşırı duygusal olup, insanların sizin hakkınızdaki kötü düşüncelerini görmeyecek kadar onlara güvenmek zayıflık değil, güçsüzlük veya düşüncesizlikte değil, tam olarak karşısındaki insanın bu güveni doğru ve gerçek olarak görmemesi, bir nevi bu güveni kullanması demektir. Birkaç yıllık bir dostluğunuz var diyelim. Bu dostluk içerisinde karşı tarafa verdiğiniz güven çok olduğunda ve siz de ona o kadar güvendiğinizde tamamen savunmasız hale gelirsiniz. Örnek vermek gerekirse; Karşınızdaki kişi sizin zararsız olduğunuzu bildiği için sizi ailesinin içine dahi dahil edebilir. Sonuçta ne var ki sizin zararsız bir insan olduğunuzu biliyordur ve bunu yapması onun için mantıksız bir davranış değildi...

Toplumda Bencillik

İnsanların birbirleri üzerinde üstünlük kurma çabası asırlardır olan bir şey ve bunun üzerine yazılacak en ufak bir yazı bile bence önemli niteliktedir. Zamanlar içerisinde üst sınıf olarak belirlenen, iş sahibi, şirket sahibi insanların üst sınıf olarak belirlenmesine sebep olan nedir? Bir aşağılık kompleksi mi, yoksa üstün insanlar görmekten zevk alma duygusu diye bir his var da o mu buna sebep oluyor bilmiyorum. Bahsettiğim konu komünizm sistemi değil fakat kapitalist sistemi de savunuyor değilim. Burada önemli olan kısım, zengin insanın nasıl zengin olduğu ya da sadece çalışan bir insanın belirli sebeplerden dolayı iş bulamamış insanlardan kendini üstün görmesi. Buna sebep olan birkaç neden tespit ettim ki dahasını da bilenler vardır bunlar; ego, bencillik ve öz güven eksikliğini bir işe bağlayarak güçlendirme ve bunu tam anlamıyla sağlayabilmek için karşısındaki çalışmayan insanı ezmeye çalışma çabasıdır. Peki ilk çağlardan beri insanların üstünlük hakkında anlayışı neden bu kad...

Düşünce Üzerine

Tüm gidilecek ülkelere gitmek için birkaç sebebi bekleyen insanlar oldukça, felsefe ve edebiyat bitmeyecek gibi geliyor; ya da ben çok camdan dışarı bakıyorum. Yalan söylediklerim oldu, ki ben çok yalancıyımdır. Fakat bu nedenini bilmediğim anlamına gelmez. Bazı yakınlarımın yakaladığım bakışlarında hakkımda farklı düşünceleri olduğunu gördüm ki bunların ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Ama sonucu kötü olabilecek düşünceler olduklarını hissediyorum. Hislerim bu zamana kadar pek fazla yanıltmadı ve bu yüzden pekte bu duvarın dışarısına çıkmadım. Mantık ile duygular konusuna tekrar girmeyeceğim çünkü bu konuda düşüncelerimi belirtmiştim ve tabii zamana göre her şey değişkenlik gösterebilir. Bir tarafı kurtarmak için diğer tarafı zarar vermeyecek şekilde aksatmak, iki tarafa da zararsız olacağı için, bu konuda da yalan söylemek tamamen zararsızdır. Bir düşünceyi belirlemek üzere ne düşündüğünü bulma çabalarına ben şahsen labirent ismini veriyorum. Bir konu hakkında düşünmek istiyoru...

Sırlar ve Düzen

Karanlık bazen büyük sırlar saklar, bazen ise sakladığı sırlar size ağır geldiği için karanlığı aydınlığa çevirip içinizi döker ve bunlardan kurtulabileceğinizi, bir çözümün bulunabileceğini düşünürsünüz. En büyük yanlış bence burada gelir ve en büyük yanılgılardan biridir bu. Olayların daha iyi bir düzene girmesi için bu yaptığınızın size olan faydası yüzde yirmi belki vardır. Sonuç olarak ufak bir iç rahatlığı dahi, insanı daha olumlu sonuçlara götürecek kapıyı itelemeye yarayabilir. Ama bunun faydası ne olur? Hayattaki sorunları karanlık gibi saklamak yerine bir kişi ile paylaşıp aydınlığı getirmeye çalışmak; evet bazı açılardan olumlu sonuçlar verebilir. Benim burada düşündüğümü düşündüğüm basit düşüncem ise tamamen birkaç tecrübemden kaynaklanıyor ve bundan dolayı kendimi yadırgamıyorum. Yanlış yaptığım düşünülebilir, hatta insanlar bazı şeyleri paylaştığım için nefret edebilir, fakat bunun için kendimi suçlu hissetmek diğer insanların bu duruma girmemdeki suçlarını kabul etmeme...

Değerler (Kısa)

Değerler, kişilere, hatta kişiler arasında yaşanan olaylara göre anlam kazanıp kaybedebilir. Bir eşyaya ya da bir insana verilen değer arasında ince bir çizgi belki var, belki yoktur. Elimize bir para alıp üzerinde yazan rakama göre değerinin ne kadar olduğunu anlayabiliyoruz ama bir eşyaya verilecek değer, onun alındığı fiyat ile mi alakalıdır? Tabii ki hayır. Bunun yanı sıra bir insana verilecek değeri, onun bize karşı yapmış olduğu davranışlara, hareketlere göre belirleriz. Ama tabii ki de eşya ile insan arasındaki farkı belirleyen insanın beyni, düşünme yeteneği olduğu ve eşyayı insan ürettiği için insan daha değerlidir. Ama neye göre? Eşyaya göre evet daha değerliyiz ama o zaman bir eşyasına zarar verdiğimiz bir insan bize bu yüzden kızıp kötü sözler söylüyorsa onun gözündeki değerimizi fark etmiş olur muyuz? Bence oluruz. Bu örnek bir eşya, masa süsü, ayna olabilir, hatta eşya dışına çıkarsak bitki, hayvan dahi olabilir. Birinin çiçeğine yanlışlıkla zarar verdiniz ya da kedisin...

Boş Vakit Düşünceleri 4

Son derecede farklılaşan, ve benim üzerimde oldukça etkisi olan, sürekli değişen ruhsal hallerimi düşünürken kendimi anılar içerisinde, farklı mekanlarda, belki de dünya üzerinde olmayan yerlerde buluyorum. Bunun için oldukça hayal gücü gerekli diye düşünen birisi olursa haklı olma ihtimali var, fakat ruhsal bir durum ise eğer (ki ben böyle düşünüyorum) tüm bu fikirleri haksız kılar. Son sorulardan sonra oldukça farklılaştığımı, çevremdeki insanların bana söylemeye çalıştığı şeylere eğer çekinmezsem daha kesin ve net cevap verebildiğimi fark ettim. Acaba bu doğru mu? Kendimi kandırıyor olma ihtimalim diğer yüzlerce ihtimalden birisi ve bu ihtimal oldukça ağır basıyor, o yüzden onu üst sıralara koyabilirim. Dışarıda gezerken çevreye bakındıkça herkesin aklından bir sürü düşünce geçtiğini düşünüyor ve hepsini anlamaya çalışıyorum. Her saniyede farklı bir kişiye bakıp, hepsinin teker teker düşüncelerini anlamaya çalışıyorum. Bu benim için eğlenceli bir durum olmakla birlikte zihnimi de ...

Boş Vakit Düşünceleri 3

Belirli belirsiz tüm anları yıkmamdaki asıl sebep ne olabilirdi? İnsanların beklenti içinde olan bakışlarına verilecek bir cevabımın olmaması beni onlardan daha düşük mü yapar? Güzel bir sorunun arkasına saklanmış o yüz ifadelerindeki kendini beğenmişlik ifadesini takmadan önce niyetleri ne olabilir? Tüm bunları düşünürken kendimi, tüm benliğimi bu sorulara yöneltmek istiyorum ama maalesef sürekli hayallere dalan aklım bu sorularla baş etmemi zorlaştırıyor. Onların benden üstün olduğundan değil, benim buna odaklanamamamdan kaynaklanıyor bütün bu sorunlar. Kum tanelerini elimdeki ufak dal parçasıyla karıştırırken düşünmek daha kolay geliyor ama bu kadar değil. Tüm hepsi üstüme geliyor ve ben bir kaç saniye düşünmekten fazlasını yapamıyorum. Yapıyorsam da bunu farkında olmadan yaptığım için bir süre sonra bu saçmalıkları düşünmek yerine farklı konulara yönelirken buluyorum kendimi. Kim bunu yanlış kabul eder bilmiyorum fakat yakınlarıma söylediğimde yanlış kabul etmeyeceklerini, düşünc...

Düz Hayatlar

Resim
Hayattan beklentimizi bir kaç cümle ile özetleyebiliriz belki bir sohbet içerisinde. Öncelikle insanların çoğu bu soru üzerine; ''Evim, arabam olsun, evleneyim çocuğum olsun bana yeter.'' diye cevap verir, veriyor. İnsanın hayattan beklentisinin düşünce olarak nelere karşılık geldiğini düşünmekten kendimi alamadıysam da bu beklenti denen şeylerin ne kadar gereksiz, fuzuli birer istek olduklarını ve bencilce söylenmiş şeyler olduklarını hiç bir zaman değişmeyecek bir kararlılıkla benimsiyorum. Cümle cümle bu beklentileri kendimce yorumlamak istiyorum. İlk önce ''Evim, arabam olsun'' isteğini düşünürsek, bu isteğin ucunda geleceğini garantiye alma, rahat ve sıkıntısız bir hayat geçirme ve sonuç olarakta para olması bulunuyor. ''Evleneyim çocuğum olsun, mutlu bir ailem olsun!'' Bu cümle kadar gereksiz başka bir cümle olduğunu sanmıyor, üstüne bunu kınıyorum! Bakın, evlenip çocuk yapmak isteyen insanların arasında, hayatını evlenm...